Zihnin Sessiz Savaşları: Vesvese ve Olumsuz Düşüncelerle Mücadele

İstemsiz gelen olumsuz düşünceler (yani vesvese, kuruntu, kaygı senaryoları) hem modern psikolojide hem de tasavvufta çok konuşulmuş bir konudur. Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın’ın vurguladığı gibi, zihinde sık tekrar edilen düşünceler, davranışlara ve duygulara yön verebilir. Bu yüzden olumsuz düşüncelerle mücadele etmek, hem ruh sağlığı hem de manevi hayat için çok mühimdir.

1. Psikolojik Bakış

  • Düşünceyi bastırmak yerine fark etmek: Olumsuz düşünceleri yok saymaya çalışmak genelde ters etki yapar. Onları bir “bulut” gibi gelip geçen, ama kalıcı olmayan şeyler olarak görmek daha sağlıklıdır.
  • Dikkat yönlendirme: Beyin, aynı anda iki güçlü düşünceye odaklanamaz. Olumsuz düşünce geldiğinde hemen fiziksel bir iş (derin nefes, yürüyüş, su içmek) veya zihinsel bir alternatif (dua, şükür, olumlu anı) devreye sokmak etkili olur.
  • Olumlu tekrar: Bilinçaltı tekrarlarla şekillenir. Her gün olumlu cümleler (örneğin: “Ben Allah’ın kuluyum, O’nun rahmetine sığınıyorum”) düşünceyi sağlıklı bir raya sokar.

2. Tasavvufi Bakış

  • Vesvese bilinci: Kur’an’da (Nas, 4–5) vesvese açıkça zikredilir. Tasavvuf büyükleri, kalbe gelen her düşüncenin (hâtır) Allah’tan mı, nefisten mi, şeytandan mı geldiğini ayırt etmeye dikkat çekmiştir.
  • Zikir ve kalp huzuru: “Kalpler ancak Allah’ı zikretmekle mutmain olur” (Ra’d 28). Zikir, olumsuz düşünceleri kalpten kovmanın en etkili yoludur.
  • Tevekkül ve teslimiyet: Kişi, kontrol edemediği şeyleri Allah’a havale ettiğinde zihnindeki olumsuz senaryoların gücü azalır.

3. Pratik Uygulamalar

  • Sabah-akşam kısa bir tesbih/zikir rutini (mesela 33 Sübhanallah, 33 Elhamdülillah, 34 Allahu Ekber).
  • Gün içinde olumsuz düşünce gelince derin nefes + kısa dua: “Hasbiyallahu ve ni‘me’l-vekîl.”
  • Gece uyumadan önce 5 dakika şükür listesi yapmak (bugün beni mutlu eden 3 şey).

Benim kanaatim: Olumsuz düşünceyi “yok etme” değil, “dönüştürme” gerekir. Onlar bir nevi zihnin “sinyalleri”dir; kontrol edilmezse kapı açar, ama yön değiştirilirse kişiyi Allah’a yaklaştıran vesile olur.


1. Tasavvufî Değerlendirme

Vesvese ve Kalbin Safiyeti

  • Gazâlî der ki: Kalbe gelen düşünceler dört kaynaktan gelir: Rahman, melek, nefis ve şeytan. Kötü düşünce, özellikle şeytani vesvese ve nefsin arzularından doğar.
  • İbn Arabî ise hatırların (iç seslerin) eğitimini çok önemser. Ona göre kul, Allah’tan gelen ilham ile şeytandan gelen vesveseyi ayırt etmeyi öğrenmelidir.
  • Çözüm: Vesvese geldiğinde hemen “Eûzü billahi mine’ş-şeytânirracîm” diyerek, kalbi zikre yöneltmek. Çünkü zikrin nuru, karanlık vesveseyi söndürür.

Düşüncenin Gerçeğe Tesiri

  • Tasavvufta “zannın hakikate yaklaşması” diye bir hakikat vardır. Kişi, sürekli olumsuz bir düşünceyle meşgul olursa, kalbinde bir perde oluşur ve olaylara karamsar bakmaya başlar.
  • Olumlu düşünce ve tevekkül ise bir çeşit ruhanî mıknatıs gibidir; hayrı çeker. Bu yüzden sufiler “Hüsn-ü zan imandandır” demiştir.

Manevî Uygulama

  • Murâkabe (Allah’ın huzurunda olduğunu sürekli hissetmek). Bu şuur, olumsuz düşünceleri yakalayıp eritmeye yarar.
  • Tevekkül: “Allah bana yeter, O en güzel vekildir.” Ayeti (Âl-i İmrân 173) sürekli tekrar etmek, korku ve kuruntuları dağıtır.

2. Psikolojik Değerlendirme

Düşünce – Duygu – Davranış Zinciri

  • Bilişsel davranışçı terapide (CBT) olumsuz düşüncelerin, duyguları ve davranışları şekillendirdiği anlatılır. Yani “düşünce → duygu → davranış.”
  • İstem dışı olumsuz düşünce (örneğin: “Ya başıma kötü bir şey gelirse?”), beynin alarm sistemini çalıştırır, kalp hızlanır, kaygı artar.

Modern Teknikler

  • Mindfulness (farkındalık): Düşünceyi bastırmadan, sanki gökyüzünden geçen bulut gibi gözlemlemek. “Bu sadece bir düşünce, gerçek değil” diyebilmek.
  • Düşünceyi yeniden çerçeveleme: Olumsuz düşünceyi daha dengeli bir cümleyle değiştirmek. Örn: “Ya başarısız olursam?” yerine → “Ben elimden geleni yaparım, sonuç Allah’a aittir.”
  • Bedenle müdahale: Olumsuz düşünce geldiğinde derin nefes, kısa yürüyüş, yüz yıkama gibi bedensel hareketlerle beyin devresini değiştirmek.

3. Kesişim Noktası

  • Tasavvuf ve modern psikoloji aslında aynı şeyi söylüyor: Olumsuz düşünceyi fark et, tutunma, yönünü değiştir.
  • Psikoloji bunu “farkındalık ve bilişsel yeniden yapılandırma” derken, tasavvuf “zikrullah, tevekkül ve hüsn-ü zan” der.
  • İkisi birleştiğinde ortaya çok güçlü bir pratik çıkar: Kalbe gelen düşünceyi fark edip hemen zikre yönelmek, sonra onu olumlu bir cümleyle yeniden kurmak.

  1. Fark Et → “Bu sadece bir vesvese.”
  2. Zikret → “Eûzü billahi mine’ş-şeytânirracîm” veya “Hasbiyallahu ve ni‘me’l-vekîl.”
  3. Değiştir → Olumsuz cümleyi olumluya çevir.
  4. Yönlendir → Başka bir işe veya şükür konusuna odaklan.

Hemezat Ne demek?

“Hemazât” (هَمَزَات) kelimesi Arapça kökenlidir. Kur’ân-ı Kerîm’de de geçer (Müminûn, 97. ayet: “Ve qul Rabbi e‘ûzu bike min hemezâtiş-şeyâtîn” – “De ki: Rabbim! Şeytanların dürtülerinden Sana sığınırım.”).

Kelime kökü

  • “He-me-ze” (همز) kökünden gelir.
  • Anlamı: dürtmek, batırmak, gizlice iğnelemek, kalbe kötü düşünce sokmak.

Anlamları

  1. Şeytanın dürtmesi, fısıldaması, vesvesesi.
  2. Kalpte aniden beliren, kişiyi kötülüğe yönelten gizli telkinler.
  3. Nefis ve şeytan kaynaklı “kışkırtıcı düşünceler.”

Tasavvufî yorum

  • “Hemazât”, kalbe gelen ani ve zorlayıcı vesveselerdir. Bunlar insanı öfkeye, kötü düşünceye, günaha yönlendirmeye çalışır.
  • Sufiler der ki: Vesvese sadece fısıltıdır; kişi onu kabul ederse günaha dönüşür, reddederse sevap olur.

Yani kısaca: Hemazât = Şeytanî dürtüler, vesveseler.

Share this content:

Bir yanıt verin