Ursula von der Leyen’in bu sözü aslında bir jeopolitik uyarı ve yeni dünya düzeni tespiti niteliğinde. Cümleyi parça parça açalım:
- “Artık nostaljiye yer ya da zaman yok”
- Burada “nostalji” dediği şey, Avrupa’nın veya Batı’nın geçmişteki refah, güvenlik ve liberal düzenine dönme hayali.
- Yani, “Soğuk Savaş sonrası barış ve kurallara dayalı dünya düzenine dönmeyi beklemek hayalciliktir” diyor.
- “Güce dayalı yeni bir dünya düzeninin cephe hatları şu anda çiziliyor”
- Dünyada artık kurallara ve diplomasiye değil, güç dengelerine dayalı bir düzen oluşuyor.
- Ukrayna savaşı, Rusya-Çin yakınlaşması, ABD-AB ittifakı, Orta Doğu’daki kutuplaşmalar ve enerji-politik krizler bu yeni düzenin cephelerini belirliyor.
- “Cephe hatları” derken askeri bir metafor kullanıyor ama kastettiği sadece savaş cepheleri değil, aynı zamanda ekonomik, siyasi, teknolojik ve ideolojik saflaşmalar.
Kısacası: Ursula von der Leyen “Dünya artık eski liberal düzen değil; güç mücadelesine dayalı yeni bloklar oluşuyor, bu yeni düzene uyum sağlamazsak kaybederiz” mesajı veriyor.
Tamamdır. Ursula von der Leyen’in sözünü üç farklı seviyede açalım:
1. Ursula diyor ki:
“Eskiden dünya daha sakin, kurallarla yönetilen bir yer gibiydi. Ama artık öyle değil. Güçlü olanın sözünün geçtiği, ülkelerin birbirine karşı saf tuttuğu yeni bir düzen kuruluyor. Biz de eski günleri özleyip hayal kurmak yerine bu gerçeği kabul edip hazırlık yapmalıyız.”
2. Bu ifade, uluslararası ilişkilerde paradigmatik bir dönüşümü işaret ediyor.
- Soğuk Savaş sonrası dönemde hâkim olan “kurallara dayalı liberal uluslararası düzen” (rule-based order) çözülüyor.
- Yerine, realist güç dengeleri üzerinden tanımlanan bir yapı geliyor.
- Rusya-Ukrayna savaşı, Çin’in yükselişi, ABD-Avrupa ittifakının yeniden şekillenmesi ve enerji-politik rekabet bu düzenin “cephe hatlarını” oluşturuyor.
- Von der Leyen, AB’nin stratejik özerklik geliştirmesi gerektiğini ima ediyor: Yani Avrupa’nın hem ekonomik hem de askeri olarak kendi başına daha güçlü olması gerektiğini söylüyor.
3. Stratejik / Jeopolitik Düzey
Von der Leyen’in açıklaması, Avrupa’nın stratejik zihniyet dönüşümünü yansıtıyor:
- “Nostaljiye yer yok” ifadesi, AB’nin artık 1990’ların liberal küreselleşme iyimserliğine dönmeyeceğini vurguluyor.
- “Güce dayalı yeni dünya düzeni” tespiti, Realizm teorisinin yükselişini ve AB’nin bunu kabul etmek zorunda kaldığını gösteriyor.
- “Cephe hatları” söylemi ise, yalnızca askeri değil aynı zamanda enerji bağımlılıkları, ticaret yolları, teknoloji savaşları (yapay zekâ, çipler), ideolojik saflaşmalar (demokrasi vs. otoriterlik) gibi çok boyutlu çatışma alanlarını kapsıyor.
- Bu söz, Avrupa için bir stratejik seferberlik çağrısı: NATO’ya bağımlılığı azaltmak, enerji güvenliğini sağlamak, savunma sanayisini güçlendirmek ve Çin-Rusya etkisine karşı durmak.
Ursula von der Leyen’in “Artık nostaljiye yer yok; güce dayalı yeni bir dünya düzeninin cephe hatları çiziliyor” sözü üzerinden Avrupa için işaret ettiği stratejik hedefler şöyle çıkarılabilir:
1. Askerî ve Güvenlik Boyutu
- AB, artık sadece NATO’ya (ve dolayısıyla ABD’ye) güvenemez → kendi savunma kapasitesini güçlendirmeli.
- Ortak Avrupa savunma sanayisi ve daha bağımsız bir askeri işbirliği geliştirmek.
- Siber güvenlik, yapay zekâ ve ileri teknoloji savunma sistemlerine yatırım yapmak.
2. Enerji Güvenliği
- Rusya’ya bağımlı enerji sisteminden tamamen çıkmak.
- Yenilenebilir enerji ve yeşil dönüşüm projeleriyle enerji bağımsızlığını artırmak.
- Ortadoğu, Afrika ve Doğu Akdeniz gibi bölgelerde yeni enerji ortaklıkları kurmak.
3. Ekonomik ve Ticari Strateji
- Çin’e karşı kritik teknolojilerde (çip, batarya, yapay zekâ) Avrupa’nın kendi üretim kapasitesini artırmak.
- AB iç pazarını korumak için “stratejik sektörlerde korumacı önlemler” (örneğin Çin elektrikli araçlarına karşı ek gümrük vergileri).
- Tedarik zincirlerini çeşitlendirmek (Asya bağımlılığını azaltmak, Afrika ve Latin Amerika’yı alternatif yapmak).
4. Jeopolitik Cepheleşmede Konum
- Ukrayna’yı destekleyerek Rusya’ya karşı kesin tavır almak.
- Hint-Pasifik bölgesinde ABD ile koordinasyon, Çin’e karşı dikkatli bir mesafe.
- Afrika’da ve Balkanlar’da Rusya ve Çin’in artan etkisine karşı Avrupa etkisini artırmak.
5. İdeolojik / Değerler Boyutu
- “Demokrasi – otoriterlik” karşıtlığını AB’nin stratejik söyleminin merkezine koymak.
- AB içinde popülist/otoriter eğilimleri frenleyerek birliği korumak.
- Dünyada insan hakları ve hukukun üstünlüğünü jeopolitik bir araç olarak kullanmak.
6. Stratejik Özerklik
- Avrupa’nın hem askeri hem ekonomik alanda ABD’den daha bağımsız karar alabilmesi.
- Bu, aslında Fransa’nın uzun süredir savunduğu “Avrupa stratejik özerkliği” fikrinin Ursula tarafından da kabul edilmesi.
Kısacası Ursula, AB’ye diyor ki:
“Artık eski günlere dönmeyi beklemeyin. Karşımızda güç üzerinden işleyen yeni bir dünya var. Biz de gücümüzü artırmazsak oyun dışı kalırız.”